Öğrenci olmanın ‘kılavuz’u çıktı
Kitap hakkında bilgiler paylaşan Öğretim Görevlisi Atak, kaygı düzeyi her geçen gün artan bir gençlikle karşı karşıya olunduğunu belirterek: “Bu gençlik yaşamdan keyif alamamaktadır. Normalde çok keyif verici şeyler bile artık etki etmemekte, birey kendisini bir dipsiz kuyuya sıkışmış hissetmektedir. Bu dipsiz kuyudan çıkmak için çırpınmakta fakat onun bu çığlıklarını kimse duymamaktadır” dedi.
Konuya ilişkin olarak verdiği bilgilerde Atak, temel varoluş kaygısı her geçen gün artan gençlerin kendisini anlama ve doğru ifade etme yetisinden de yoksunlaştıklarını dile getirerek şunları kaydetti: “Temel varoluş kaygısı her geçen gün artan genç, kendisini anlama ve doğru ifade etme yetisinden de yoksundur. Dünyada kendini yalnız ve terk edilmiş hissetmektedir. Beklediği sevgiyi, ihtimamı, güveni, korunmayı ve huzuru bulamamıştır. Yalnızlığını ve çaresizliğini aşmak için ya insanlardan kaçarak kendi dünyasına çekilmekte ya onlara aşırı bağlanmakta, ya da insanlar üzerinde tahakküm kurmaya çalışmaktadır. nsanla ilişkisi bozuk olan genç, eşya ile ilişkisinde de sorun yaşamaktadır. Tüketim toplumunun reklam dayatmasıyla, ihtiyacı olmayan şeylerin ihtiyaç haline getirilmesiyle eşyaya bağlılık artmakta ve birey eşyaya ulaşınca mutlu olacağını düşünmektedir.