VII ULUSLARARASI MANEVİYAT PSİKOLOJİSİ SEMPOZYUMU (14-15 MAYIS)

İbn Haldun Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen VII. Uluslararası Maneviyat Psikolojisi Sempozyumu, 14-15 Mayıs Cumartesi-Pazar günü İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi'nde gerçekleştirildi.

Ülkemizden ve dünyadan alanında uzman birçok katılımcının tebliğ sunduğu sempozyumda Maneviyat Psikolojisi Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Atak, psikiyatrist, psikolog ve psikolojik danışmanların sayısının her geçen gün artmasına rağmen psikolojik kökenli rahatsızlıklarda büyük artışlar görüldüğünü ve Amerika’da olduğu gibi Türkiye’de de yığınların adeta prozac toplumuna dönüştüğünü, her türlü maddi imkana ulaşılmasına rağmen mutsuzluk, huzursuzluk  ve intiharların  artışının önlemediğini belirtti. Victor Frankl’ın ifade ettiği nöojenik (varoluşsal) depresyonun özellikle gençler arasında iyice yaygınlaştığını belirten Atak, tüm bu gelişmelerin psikolojinin özellikle insanı anlama noktasında yeterli olamadığını gösterdiğini vurguladı.

Maneviyata kendini kapatan psikoloji alanında Batıda  narrativ terapi gibi  kültüre dayalı psikoloji yaklaşımları ortaya çıkmaya başladığını ve  2014 yılından beri düzenlenen Maneviyat Psikolojisi sempozyumları ile birlikte psikoloji alanına önemli bir açılım getirildiğini belirten Atak, modern psikolojinin yıllara dayalı birikimlerine İslam ve tasavvufun psikolojik bağlamdaki bilgi, yöntem ve tecrübelerinin eklenmesiyle birlikte varoluşsal kökenli sorunlara da çözüm üretilebileceğini, Yunus Emre’nin “Bir ben var bende, benden içeru” sözleriyle vurguladığı hakiki benliğe ve her insanın derununda bulunan can potansiyeline ulaşmada,   insan muammasını çözmede büyük mesafe alınarak kültüre uygun psikoloji yaklaşımlarına da kapı aralanacağını söyledi.

İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan, böylesi anlamlı bir sempozyuma ev sahipliği yaptıkları için duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bugün gelinen noktada değişimin hızının inanılmaz boyutlara geldiğini, bunun birtakım kolaylıklarının yanında bazı zorlukları da beraberinde getirdiğini söyleyen Prof. Arkan, tarihi oldukça geriye gitmesine rağmen manevi danışmanlığın da bir literatür olarak kabul edilmesinin ancak son 20 yılda gerçekleştiğini ifade etti. 

Bir disiplin olarak manevi danışmanlık eğitimi alan kişilerin, modern hayatın getirdiği ihtiyaçlara göre yetiştirilmesi ve istihdam edilmesi gerektiğini belirten Prof. Arkan, bunun için de manevi danışmanlık eğitimlerinde bu ihtiyaçlara cevap verecek bir müfredatta uzlaşılması gereğinin altını çizdi. Yaşanan değişimin tüm boyutlarıyla anlaşılmasının önemli olduğunu vurgulayan Prof. Arkan, manevi danışmanlık alanında yedincisi düzenlenen ve ilerleyen dönemlerde devam etmesi planlanan bu sempozyum ve benzeri faaliyetlerle bu alanın güçlenmesi ve içeriğinin zenginleştirilmesi temennisiyle konuşmalarına son verdi.

Sempozyumda 6 Oturumda 24 Tebliğ Sunuldu

Açılış töreninde MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Eğitim Ortamlarının ve Öğrenme Süreçlerinin Geliştirilmesi Daire Başkanı İhsan Erkul’un konuşmalarının ardından oturumlara geçildi.

İki gün süren ve 6 oturumda toplam 24 tebliğin sunulduğu program, İbn Haldun Üniversitesi kurumsal Youtube kanalından da canlı yayınlandı.

Sempozyum açılış töreni ve oturumlarını duyuru ve haberlerdeki Youtube linkinden takip edebilirsiniz.