EN TEHLİKELİ ÖFKE: BASTIRILAN ÖFKE
Beden Eğitimi Yüksekokulu seminer salonunda düzenlenen etkinliğin konuğu ERÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi (ERREM) Müdürü Öğr. Gör. Mustafa ATAK’tı. Yoğun bir katılımın görüldüğü seminere Beden Eğitimi Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Yahya POLAT, öğretim üyeleri, idari personel ve öğrenciler katıldı,
Atak konuşmasında; 19. Yüzyılda mikrobik kökenli olan kızamık, veba, kolera, verem gibi hastalıkların yoğun olduğunu, bu hastalıkların kitlesel olarak yayılma gösterdiğini ve toplu ölümlere sebep olduğunu fakat içinde bulunduğumuz yüzyılda Stres’ e bağlı rahatsızlıkların bütün bu hastalıkların önüne geçmiş durumda olduğunu söyledi.
İş hayatındaki rekabet, ailevi geçimsizlikler, boşanmalar, sosyal ve manevi değerlerde erozyon önemli stres nedenlerindendir. İnsanlar artık günümüzde kalabalıklar içerisinde yaşamasına rağmen iyice bireyselleşmekte, yalnızlaşmaktadır. İngiltere’de dokuz milyon insan yalnız yaşamakta ve basit bir grip nedeniyle ölümler fazlalaşmaktadır. Dolayısıyla “Yalnızlık Bakanlığı” kurulmuştur.
Antidepresan ilaçlar çağımızda artık leblebi gibi kullanılmakta olup, birçok bayanın çantasında bulunmaya başlamıştır. Yakın zamana kadar antibiyotikler en çok kullanılan ilaçken artık anti-depresyonların kullanımının antibiyotikleri de geçmiş durumda olduğu görüşlerini savunan Atak, öfke’nin aslında normal ve sağlıklı bir duygu olduğunu ancak kontrolden çıkıp yıkıcı hale dönüştüğünde, aile ya da iş yaşamında, kişisel ilişkilerde sorunlara yol açtığını belirtti.
Öfkeyi üç şekilde ifade edebileceğimize değine Atak, bunların;
-Sözel olarak ifade etme
-Bastırma
-Sakinleşme
Olduğunu, en tehlikeli öfkenin bastırılan öfke olduğunu ifade etti.
Atak, kızgınlığa yol açan insanları, olayları yok edemezsiniz; onlardan kaçınamazsınız; onları değiştiremezsiniz. Yapabileceğiniz en önemli şey bu insanlar ya da olaylar karşısında gösterdiğiniz içsel ve dışsal tepkilerinizi kontrol edebilmek, onları yapıcı bir şekilde yönetebilmektir. Araştırmalar, kızgınlık duygusunun “boşaltılmasının kızgınlık, öfke ve saldırganlığı daha çok artırdığını ve sorunu çözmek adına hiç bir yararı olmadığını göstermektedir.
En iyi çözüm öfkenizi neyin başlattığını bulmak ve kendinizi öfkeyle kaybetmeden, bu nedenlerle başa çıkabilme yollarını öğrenmektir şeklinde ifadelerle konuşmasını tamamladı.