Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi ev sahipliğinde, Erciyes Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen “Gençliğin Durumu ve Gelecek” konulu V. Ulusal Maneviyat Psikolojisi Sempozyumu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi Milli İrade Salonu’nda yapıldı. Sempozyuma Tokat Valisi Dr. Ömer Toraman, Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Tokat Belediye Başkanı Av. Eyüp Eroğlu, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen dinleyiciler ve öğrenciler katıldı.

Açılış konuşmasını Erciyes Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Müdürü ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Öğr. Gör. Mustafa Atak yaptı. Atak konuşmasında; “Nefsi meşgalelerle kuşatılan, kariyerle ilgili çok büyük beklentilere maruz kalan ve önlerine teknomedyatik bir dünya sunulan bir gençlik ile karşı karşıyayız. Bu gençliğin sorunları her geçen gün farklılaşarak çığ gibi büyümektedir. Şiddet eğiliminde, depresyonda, anksiyete bozukluğunda, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda, sınav anksiyetesinde ve intiharlarda büyük artışlar yaşanırken ahlaki düzlemde gitgide olumsuzluğa doğru bir kayış söz konusudur. Maalesef gençliğe yol gösterip rehberlik etmesi gereken biz yetişkinler de yeterli desteği sağlayamamaktayız.

Eskiden “Yüksek Tekâmül Enstitüsü” diye adlandırabileceğimiz mekânlarda ilim, marifet, ahlaki değer ve erdem kazandırılan, tabiri caizse bir binek hayvanını eğitircesine nefs bineği kademeli bir şekilde eğitimden geçirilerek; gençlerde ruhi, kalbi ve akli tekâmül sağlanmış ve bu yaklaşım ahilik teşkilatıyla fütüvvet merkezli olarak esnaf teşkilatında da yaygınlaştırılmıştır.

Bu Yüksek Tekâmül Enstitülerinde, yeme, içme, uyku, cinsellik gibi fizyolojik ihtiyaçların aslında sanıldığından daha ehemmiyetsiz olduğu belirtilmiş, asıl huzur ve mutluluğun bu ihtiyaçların tamamıyla karşılanmasında değil, bedeni ihtiyaçların ötesinde manevi-ruhsal bakım ve nefs tezkiyesi ile gerçekleşebileceği vurgulanmıştır.  “Sen bir şeye muhabbet ettiğin vakit bu muhabbetin onun fenalığını görmekten ve işitmekten seni kör ve sağır eder.” hadis-i şerifi mucibince dünyevi metaa karşı gerektiği şekilde ehemmiyet verilmesi benimsenmiştir. Burada tenperestlikten kurtulan insan, hayret, sükûn, müşahede, letafet vb. halleri yaşamanın güzellikleriyle birlikte huzur ve itminana ermektedir.

Gençlik dönemi nefs-i emarenin fazlasıyla coşkun olduğu bir dönemdir. Bu önemli süreçte gençlerin yeniden yapılandırılmış ve çağımız ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikteki Yüksek Tekâmül Enstitülerinde yetiştirilmesi zorunlu hale gelmiştir. “Allah Teala, insanın halkına çamurdan başladı, sonra onun neslini zayıf sudan olan sülaleden yaptı; sonra onu tesviye etti ve ona kendi ruhundan nefh etti” (SECDE, 32/7,8) ayet-i kerimesinde buyrulduğu gibi Allah-u Azimüşşan’ın ruhundan üflenen insan ruh-i hayvaniden kurtulmak durumundadır. Bu bağlamda aslına rücu etmenin ve dönüşümün yolu, köklü bir zihinsel değişimden geçmektedir. Teknolojik imkânlar kullanılarak, çocuk ve gençlere hitabeden çizgi film, animasyon ve bilgisayar oyunlarının artırılması, Yunus Emre benzeri dizilerin yaygınlaştırılması gereklidir. Başta Resul-i Zişan Efendimiz ve hepsi birer yıldız olarak nitelendirilen Ashab efendilerimiz ve sonraki veliyullahtan, Hacı Bayram-ı Veli, Somuncu Baba, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Necmeddin-i Kübra, Hacı Bektaş-ı Veli, Aziz Mahmut Hüdayi, Yahya Efendi, Merkezefendi, Şaban-ı Veli, İsmail Ankaravi, Ahmet Avni Konuk vb. Yüksek Tekâmül Enstitüsü üstatlarının hayatı ve öğretileriyle ilgili çizgi film, animasyon, dizi film ve filmlerin yapılması faydalı olacaktır.

Okullardaki müfredatın da bu değişikliklerden nasibini alması önemlidir. Deizm, agnostizm, nihilizm, satanizm ve ateizm gibi cereyanların kol gezdiği ve lise-üniversite gençliğini etkisi altına almaya çalıştığı çağımızda; manevi köklerimize sımsıkı bir şekilde tutunarak gençliğin imani ve ahlaki açıdan yetiştirilmesi, zihinsel olarak Yaradan’a meyli, kendini ve kâinatı keşfetmesi, derunundaki ben’e ulaşması, psikolojideki ifadesiyle “varoluşsal farkındalık” kazanması; yaşanılan bunalımı aşmada ve intiharların azalmasında etkili olacaktır” dedi.

Sempozyumda Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış, “Madde ve mana yönü bulunan insanı sadece madde boyutunda ele alan pozitivist ve indirgemeci yaklaşımlar, insanı doğru biçimde algılayamamış ve uzun yıllar bilim dünyası maneviyata mesafeli durmuştur. Batı'da yeniçağ maneviyat arayışlarının sonucu olarak ortaya çıkan anlayışlar, sağlam bir zemine oturmadığından olsa gerek, insanı anlama ve çözümlemede yeterli olamamıştır.  Modern psikoloji bilimi de Batı'daki bu paradigmayı takip ederek bireyin sadece aklına yönelmiş, Hz. Mevlana'nın deyişiyle Can'a hitap edememiş, gönlün feryadını dindirememiştir. Bunun neticesinde öncelikli olarak manaya odaklanan ve insanın ruhsal tekâmülü üzerinde duran maneviyat psikolojisi adı altındaki bu çalışmalar önem kazanmıştır. Bu sempozyum çalışmalarıyla sahadaki problemler masaya yatırılmış, ülkemizin farklı şehirlerinde çözüm arayışında olan bilim insanlarının ve bu alanlarda kafa yoran değerli isimlerin çalışmaları ile her yıl farklı bir tema ile özelleşmiştir. Bu yıl da ‘Gençliğin Durumu ve Gelecek’ konusu ile yapılan 5. Maneviyat Psikolojisinin paydaşı olmaktan mutluluk duyuyor, katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum” diye konuştu.

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Prof. Dr. Mustafa Şahin, 5. Ulusal Sempozyuma ev sahipliği yapmaktan gurur duyduğunu ifade ederek konuşmasına başladı. Şahin konuşmasında, “Ülkemizin 80 milyon nüfusunun, yaklaşık 7 milyon 600 binini üniversite gençliği oluşturmaktadır. Üniversite gençliği için eğitim bugün burada ortaya konulacak tespitler ve önerilerle önemli olacaktır. Mevlana’dan Akşemseddin’e, Hacı Bektaş-ı Veli’den Yunus Emre’ye kadar bizim birçok değerimizin gençlerimize kazandırılmasında bu gibi sempozyumların katkısı büyüktür. İnşallah milli ve manevi değerlere bağlı, evrensel olaylara vakıf, farkında olabilen, sorgulayan gençler yetiştirmek üzere hepimize büyük görevler düşmektedir” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

 Sempozyum açılış konuşmaları sonrası sunumlara geçildi. İki gün süren, yoğun katılımın gözlediği ve 4 oturum şeklinde gerçekleşen sempozyumda 17 bildiri sunuldu. Sunulan bildiri konuları;

'Gençlerde Bağımlılık', 'Gençlik ve İletişim', 'Gençlerde Teknoloji Bağımlılığı', 'Teknomedyatik Dünyada Gençliğimiz ve Görevlerimiz', 'Gençlerde Beklenmedik Sosyopsikolojik Değişikler', 'Gençlik ve Boşanma', ‘Narsizim Kültüründe Nihilizmde Umut Arayan Gençler’, ‘Çocuk ve Genç Yetişkinlerde Manevi Bir Stres Alanı Olarak Kanser Olan Ebeveynle Yaşamak’, 'Gençlerde Cinsiyet Rolleri Değişimi', 'Gençlerde Düzenli Namaz Kılmanın Dikkat Eksikliğine Etkisi', '15 Temmuz Darbe Girişiminin Gençlik Üzerine Psikososyal Etkileri', ‘Maneviyat, Gençlerin Mutluluğunun Neresinde? Bir Model ve Tarama Testi Çalışması’, 'Modern Yaşamda Gençlerin Eğitimi', ‘Sanat Eğitiminde Gençlerde Manevi Duyguların Oluşumuna Etkisi’, ‘Edebiyat Gençlerin Ne işine Yarar’, 'Online Oyunların Dinamiği ve Gençlerin Dünyası'.

A+ A-