Ebeveyn çatışmasının temel nedenin ailelerin çocuklarına yeterince zaman ayırıp dinlemelerinden kaynaklandığına dikkat çeken uzmanlar; aile içi psikolojik ve fiziksel şiddetin temelinde ise aile içi iletişimin yetersiz olmasına bağlıyorlar. . Bizde uzmanların önemle altını çizdiği bu konu hakkında daha geniş bilgi edinmek ve daha geniş kitlelere duyurabilmek adına konuyu Erciyes Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Müdürü Öğretim Görevlisi Mustafa Atak'a sorup sorunun çözümü için yapılması gerekenleri öğrendik.. Ve uzmanların tespitlerinin sokaktaki yansımasını görmek üzere ilimiz sakinlerine mikrofon uzatıp düşüncelerini aldık...

 

Anne-baba ve çocuk arasındaki çatışmaların tohumlarının  bebeklik döneminde atıldığını  ve okul öncesi dönemde büyüp, ergenlik döneminde ise tavan yaptığını vurgulayan  uzmanlar;  ailedeki tartışmaların kaynağında geçmişte biriken psikolojik çatışmalar olduğuna dikkat çekiyorlar... Bu bilgi ışığında  bilgisine  baş vurduğumuz Erciyes Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Müdürü Öğretim Görevlisi Mustafa Atak'a,  Ebeveyn çatışmalarının nedenleri ve reçetesi konusunda yönelttiğimiz sorularla konuyu daha detaylı olarak ele almak istedik…..

Erciyes Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Müdürü Öğretim Görevlisi Mustafa Atak, ebeveyn çatışmasının temel problemin ailelerin çocuklarına yaklaşımın da takındıkları tavır olduğunu iddia ederek  „Anne babalar çocuklarını  kendi malıymış gibi düşünüyorlar, sanki  bu çocuklarımız bizim malımız hep böyle olacak. Halbuki en başta Allah'ın emaneti insanlara sunmuş olduğu  bir mükafattır. Biz anne baba olarak çocukları değiştirmeye çalışıyoruz. “değerlendirmesinde bulundu…

Atak, ailelerin  çocukları bir kalıba sokmaya çalıştıklarını vurgulayarak, O kalıbında  o çocuğa uymadığını kaydetti. Ailelerin  çocuğunu   iyi tanıması gerektiğine dikkat çeken Atak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:" Ergenlik dönemi zaten çatışmanın tartışmanın ve özellikle çocuğun kimlik arayışı olduğu bir dönemdir.

Anne-baba ve çocuk arasındaki çatışmaların tohumlarının  bebeklik döneminde atıldığını  ve okul öncesi dönemde büyüp, ergenlik döneminde ise tavan yaptığını vurgulayan  uzmanlar;  ailedeki tartışmaların kaynağında geçmişte biriken psikolojik çatışmalar olduğuna dikkat çekiyorlar... Bu bilgi ışığında  bilgisine  baş vurduğumuz Erciyes Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Müdürü Öğretim Görevlisi Mustafa Atak'a,  Ebeveyn çatışmalarının nedenleri ve reçetesi konusunda yönelttiğimiz sorularla konuyu daha detaylı olarak ele almak istedik…..

Erciyes Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi Müdürü Öğretim Görevlisi Mustafa Atak, ebeveyn çatışmasının temel problemin ailelerin çocuklarına yaklaşımın da takındıkları tavır olduğunu iddia ederek  „Anne babalar çocuklarını  kendi malıymış gibi düşünüyorlar, sanki  bu çocuklarımız bizim malımız hep böyle olacak. Halbuki en başta Allah'ın emaneti insanlara sunmuş olduğu  bir mükafattır. Biz anne baba olarak çocukları değiştirmeye çalışıyoruz. “değerlendirmesinde bulundu…

Atak, ailelerin  çocukları bir kalıba sokmaya çalıştıklarını vurgulayarak, O kalıbında  o çocuğa uymadığını kaydetti. Ailelerin  çocuğunu   iyi tanıması gerektiğine dikkat çeken Atak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:" Ergenlik dönemi zaten çatışmanın tartışmanın ve özellikle çocuğun kimlik arayışı olduğu bir dönemdir. Bur da bazı problemler yaşıyacak gençler. Bu noktada ergenle tartışmak atışmak yerine onu yönlendirebilmek doğru şekilde ergenle iletişim kurabilmek önemli. Yoksa üstüne gittikçe zararlı olan aile olacak.İletişim kopacaktır bir süre sonra yanı. Çocuk aileyle iletişim kurmak yerine gidip başka birileriyle, arkadaşlarıyla veya olumsuz  çevrelere yönelenecek. Daha da ötesi günümüzde yaygın olan teknoloji  aletlere odaklanacak. Teknoloji bağımlısı olacak. Buda büyük bir sıkıntı oluşturacaktır."                        

Ebeyn çatışmasının en büyük etkeni insanların karşıdaki kişiyi yeterince dinlememesi sorunundan kaynaklandığının altını çizen Atak, ailelerin çocuklarını   hiç dinlemediklerini belirterek,  sözlerini ailelere şu tavsiyelerde bulunarak noktaladı:" Ailelerin bir diğer yapacağı şeyde çocuklarını takdir etmeleri ailelerin çocuklarını takdir etme konusunda sıkıntı var. Diğer problemlerde ise, gençleri ya da çocukları bir yarış atı gıbı yetiştirmeye çalışmaktadırlar. Hep birşeylere doğru itmek ve bunu da kaygı verici bir şekilde yapmak. Birde dinlememe olayı var. İnsanların karşıdaki kişiyi yeterince dinlememesi sorunu var. Ben mesela ailelere soruyorum çocukları ne kadar dinliyorsun ve dinlenme örnekleriyle sorduğumda hiç dinlemediklerini fark ediyorum. Aslında temel problem burada ailelerde. Ama bir seyide vurgulamak istiyorum. Çocukları fazla abartmaya onlara tapmaya bişeyleride yerine koymaya gerek yok herşeyı yerli yerlerine oturtmak gerekiyor. Çünkü bazı aileler var çocukları için hayatını feda ediyor. Büyük bir problem ve yanlış. Aşırı koruyuculuktan da kaynaklanıyo başka kaynaklardan da kaynaklanıyor. Çünkü çocukların geleceği de sıkıntılı hep ayrıcalık bekliyor. Toplum içerisinde girdiği zaman farklı insanlarla arkadaşlık kuruyor ve kendini burada yabancı hissediyor. Buna dikkat etmek gerekiyor. "

A+ A-