Öğr.Gör. Mustafa ATAK

ERREM Müdürü

TV'ler ilk çıktığında insanlar çok sevinmişlerdi. O dönemlerde oldukça önemli bir iletişim aracıydı televizyon. Türkiye de de ilk çıktığı yıllarda insanlar televizyon sahibi evlere akşamları televizyon seyretmek için gidiyorlardı.

Böyle büyük umutlarla insan yaşamının bir parçası olan televizyon insanlara birçok konuda bilgilendirme sağlıyor. Birçok insanla aynı anda iletişim kurulabiliyor. Mesela bir ülkenin başbakanı ulusa sesleniş konuşmasıyla televizyondan tüm ulusa hitap ediyor. Bu anlamda birçok yararı olan televizyon maalesef bazen de insanları kendine esir ediyor. Özellikle diziler insanları kendine mahkûm ediyor.

Öyle ki evde birden çok kanal gerekiyor. Eskiden evlerde kumanda kavgası oluyordu. Şimdi bu kavgalar evin her odasına bir televizyon alınarak aşıldı. Bakıyorsunuz herkesin odasında birer televizyon. Odasına çekilen istediği programı izliyor. Güya özgürlük, aslında tam bir bağımlılık söz konusu

        Önceleri söylenen " bir maniniz yoksa annemler size gelecek " diye başlayan maniler yok artık. Annemler size şu saatte falanca diziyi izlemeye gelecekler denilecek yakında.

Aslında televizyon çok etkili bir bülten aktarımı sağlayacakken reyting kaygısı nedeniyle izleyicilere ahlaksızlık aşılamaktadır.

                 Çocuklarda vaktin etkili kullanımını etkilemekte ve obeziteyi artırmaktadır. Sürekli oturduğu için genç hareketsiz kalmakta, motor gelişimi zayıflamakta; hareketsizlik hantallığı ve sürekli yemeyi de beraberinde getirmektedir.

Özellikle daha küçük yaştaki çocuklu ailelerde ebeveynin kafa dinlemesi adına çocuk adeta televizyon tarafından emzirilmekte, çocuğun eğitimi acımasız televizyon programlarının eline teslim edilmektedir.

Boşanmaları artırmaktadır. Çünkü aile içi iletişimi baltalamakta, özellikle diziler insana erişemeyeceği model hayatlar sunmaktadır. Genç kızlar olgunluk düzeyi gelişmediğinden rahatlıkla dizilerden etkilenerek kötü yola düşebilmekte ve elindekilerle yetinememektedir.

Kitap okuma alışkanlığını maalesef televizyonlar yok etmektedir. Sürekli görüntüler seyreden insanlar zamanla kitap okuma konusunda tembelleşmektedir.

Televizyonun güzel yönleri de var. Ama maalesef iyi yönleriyle kötü yönleri değerlendirildiğinde kötü yönleri ağır bastığından kendi hayatımdan evimden televizyonu kaldırdım. 7 yıldır gayet de memnunum televizyonsuz yaşamdan. Kendime ve aileme ayıracak çok fazla vaktim olduğunu gözledim. Herkese de televizyonu tamamen hayatınızdan çıkarın tavsiyesinde bulunabilirim.

 

Tabii televizyonu yararlı kullanma adına farklı gayretler var. Mesela bir akademisyen arkadaşım çizgi film kanallarını yabancı dile çevirerek çocuklarının yabancı dil eğitimine katkı sağlıyor.

Tivibu tarzı televizyonlarla bir programı istediğiniz bir saatte ve reklamlarla zaman öldürmeden izleyebiliyorsunuz.

Yapılan araştırmalarda haber gibi bazı televizyon programlarının depresyona yol açtığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Depresyonunu hafifletmek için televizyon izleyen insanların daha depresif hale gelmesi üzücüdür.

Özetle her ne izlersek izleyelim günde 3 saatten fazla televizyon izlememeliyiz.